Blok Zinciri sektörünün dalgalanma döngüsü ve proje farklılaşması

Yeni ortaya çıkan sektörler genellikle bir kuralı takip eder: birçok artış ve düşüş döngüsünden geçerek zirveye ulaşırlar. Bu süreç en az üç kez tekrarlanır. Araştırmalar, yeni şeylerin ortaya çıkışının genellikle üç aşamadan geçtiğini göstermektedir: değeri düşükken, değer keşfi ve balon. Blok Zinciri sektörü şu anda böyle bir balon aşamasındadır ve bu, erken internetin gelişim yoluna oldukça benzemektedir.

1980'lerin başını düşündüğümüzde, bugün bilgisayarlara ve internete olan bağımlılığımızın ne kadar yüksek olacağını çok az kişi öngörebiliyordu. O zamanlar, ana akım medya bu teknolojilerin sadece oyuncaklar olduğunu düşünüyordu. Benzer şekilde, 1990'larda birçok kişi Microsoft hisselerinin büyüme sınırına ulaştığını düşündü, ancak bu değerlendirme büyük bir hata çıktı ve Microsoft'un hisseleri sonrasında yüz kat arttı.

Blockchain endüstrisinin başlangıcı olarak, Bitcoin 11 yıllık bir yolculuk geçirdi. Karanlık ağ işlemlerinden, hack saldırılarına, düzenleyici müdahalelere ve çatallanma tartışmalarına kadar, Bitcoin'in her dalgalanması tüm kripto para piyasasını etkiliyor. Böyle bir ortamda, blok zinciri projeleri tamamen farklı iki gelişim yolu sergiliyor.

Birinci sınıf projeler genellikle kısa vadede fiyatların hızlı bir şekilde artışıyla ilişkilidir. Bu projeler genellikle büyük ama detaylardan yoksun uygulama senaryoları çizer, beyaz kâğıt içeriği gösterişli ama gerçek dışıdır, token dağıtımına ve pazarlama stratejilerine aşırı vurgu yapar. Sıklıkla "merkeziyetsizlik" kavramını dile getirirler, sosyal medya gruplarını fiyat spekülasyonu için kullanırlar. Yatırımcılar zarar ettikten sonra, hak arama grupları birbiri ardına ortaya çıkar, ancak birçok yatırımcı hala yüksek getiriler elde etme umudunu taşır.

Buna karşılık, diğer bir proje sınıfı ayı piyasasında sıradan bir performans sergiliyor. Bu projelerin ekipleri teknik geliştirmeye odaklanıyor, GitHub kod havuzları sürekli güncelleniyor, ancak token fiyatı çok fazla dalgalanmıyor. Yatırımcılar bununla memnun olmasalar da, projelerin teknik ilerlemesi için azimli bir şekilde çalışan bir grup sadık destekçi ve ekip üyesi var.

Bu tür projeler, yüksek profilli zirvelere katılmaya veya büyük ölçekli tanıtımlar yapmaya hevesli değillerdir; bunun yerine sınırlı kaynaklarını en kritik görevlere - blok zinciri teknolojisinin yaygın uygulamasını teşvik etmeye - odaklarlar. Sadece sürekli teknolojik Ar-Ge ile blok zincirinin günlük hayata entegre olabileceğini, havada kalmış bir aşamada kalamayacağını kabul ederler.

Ayı piyasası ortamında, bu iki proje türünün performans farklılıkları özellikle belirgindir. Bazı proje sahipleri kaymağı almak için spekülatif yöntemler kullanırken, bazı sorunlu projeler ise yatırımcıların gözdesi haline gelmiştir. Bu fenomen, muhtemelen piyasanın duraklama döneminin bir sonucu olup, mevcut kripto para piyasasının sıkıntılarını yansıtmaktadır.

Yatırımın ebedi gerçeği "fiyat, değer etrafında dalgalanır"dır. Gerçek değer yaratıldığında, fiyat artık tek ölçüt olmaz. Boğa piyasalarının servet etkisi yaratması daha kolay olsa da, tarih en iyi yatırım fırsatlarının genellikle ayı piyasalarında ortaya çıktığını göstermektedir. Tıpkı 2015 ayı piyasasının Ethereum, Zcash, NEO gibi sonradan büyük popülarite kazanan projeleri doğurması gibi.

Ancak, bir zamanlar büyük ilgi gören projeler yeni zorluklarla karşı karşıya. Ethereum, ağ tıkanıklığı yaşıyor, Bitcoin'in PoW konsensüs mekanizması merkeziyetsizlik ve enerji tüketimi sorunları nedeniyle sorgulanıyor, Zcash'in sıfır bilgi kanıtı teknolojisi ise henüz doğrulanmadı.

Neyse ki, Blok Zinciri dünyasında yenilikçiler hiç eksik değil. Mimblewimble protokolünün yükselişinden, çapraz zincir teknolojisinin geniş kapsamlı araştırmasına, PoC konsensüs mekanizmasının ortaya çıkışına kadar, Blok Zinciri teknolojisinin sürekli evrimini gördük. Kamuoyunun Blok Zinciri konusundaki bilgisi arttıkça, giderek daha fazla sessiz projeler ekibi bu sektörün gelişimine önemli katkılarda bulunuyor.